Başarılı İletişim
Kurmanın Yolları Nelerdir ve nelere
dikkat etmeliyiz
10 adımdan oluşan bir yöntemle
iş süreçlerimizde iletişimi son derece etkin bir hale getirebiliriz.
Karşınızdakinin sözünü kesmeyin:
Titanic trajedisinin basit bir söz kesme olayıyla meydana geldiğini biliyor
muydunuz? Evet, tarihe geçen bu olay, bir iletişim kazasının sonucu oldu.
Titanic’in telsiz operatörü, yakından geçen bir gemiden gelen mesajı susmalarını
isteyerek kesmişti. Ancak gelen mesajda bir buzdağı uyarısı yapılacaktı. Eğer
operatör mesajı sonuna kadar dinleme zahmetine katlanmış olsaydı, Titanic büyük
ihtimalle buz dağına çarpmayacak ve 1.500 kişi yaşamını yitirmeyecekti.
Karşınızdakinin, özellikle de
müşterinizin sözlerini keserken ya da konuşmasına müdahale ederken dikkatli
olmakta fayda var. Tam bir sorunu size anlatmaya çalışırken, sözlerini kesip
alelacele bir çözüm önerisi anlatmaya başlamanız, iletişimi yanlış bir yola
sürükleyebilir.
Aktif bir dinleyici olun: Bazen,
biriyle konuşurken duvarla konuşmuş gibi hissettiğiniz olmadı mı hiç?
Karşınızdaki sizi duymuştur ama hiçbir tepki vermemiştir. İşte tam kaçınmanız
gereken hareket… Başkalarıyla iletişim kurduğumuzda karşımızdakinin onu
gerçekten dinlediğimizi fark etmesi çok önemlidir. Doğru anlarda, ‘Anlıyorum’
gibi kelimelerle anlatılanı takip ettiğinizi belirtmek ya da söylenenleri doğru
bir şekilde anlayıp anlamadığınızın teyidini almak gerekir. Bu yolla hem anlama
kapasitenizi artırır hem de karşı tarafta güven uyandırırsınız.
Olumsuz sorulardan kaçının:
Diyelim ki müşterinize ‘X yazılımı sizde yok öyle mi?’ dediniz ve o da ‘Evet’
dedi. Peki, ne demek istedi? ‘Haklısınız ben de o yazılım yok’ mu yoksa ‘Evet o yazılım ben de var’ mı demek
istedi? Olumsuz soru kalıpları kafa karışıklığına neden olur. Halbuki soruyu
olumlu hale çevirip örneğin; ‘X yazılımı sizde kurulu mu?’ derseniz, cevabı da
son derece net olacaktır.
Teknik bilgiler arasındaki
farklılıklara karşı duyarlı olun: Büyük bir ihtimalle, müşterilerinizin
işinizle ilgili teknik bilgileri size göre daha az olacaktır. Dolayısıyla
onlara bir şeyler anlatırken dikkatli olun ve anlayacakları dilden konuşmaya
dikkat edin. Çok hızlı konuşmaktan kaçının. Sizi anladıklarından emin olabilmek
için, sürekli göz teması halinde olun. Yeri geldiğinde söylediklerinizi anlayıp
anlamadıklarını kibarca kontrol edin.
Teknik kavramları açıklarken
benzetmelerden faydalanın: Teknik bir fikri anlatmanın en iyi yollarından biri
benzetmelere başvurmaktır. Böylece karşınızdaki çok yabancı bir fikri, daha
tanıdık bir fikirle bağdaştırma ve kolay anlama şansına sahip olur.
Pozitif söylemler kullanın:
Müşterileriniz neyi yapamayacağınızla değil, neleri yapabileceklerinizle
ilgilidir. Onlarla konuşma şekliniz size ve işinize dair fikirlerini etkiler.
Yazılımcı olduğunuzu farz edelim. Müşterinizle konuşurken kuracağınız
‘Bilgisayarı kapatmadığınız sürece size yardımcı olamam’ cümlesi ile ‘Lütfen
bilgisayarınız kapatın ki size yardımcı olabileyim’ cümleleri arasında,
karşınızdakinde bıraktığınız etki açısından çok önemli farklar olacaktır.
Ayrıca bu yolla söyledikleriniz daha kolay anlaşılır hale gelir.
Yanlış anlamalara karşı dikkatli
olun: Bazen son derece masumane söylediğimiz bir şey, karşımızdaki tarafından
yanlış yorumlanır. Örneğin siz/sen kelimeleri aslında çok dikkat edilmesi
gereken kelimelerdir. Küçük bir örnek: ‘Daha yüksek sesle konuşmanız’ gerekiyor
cümlesi yerine ‘Duymakta güçlük çekiyorum’ cümlesi tercih edildiğinde, karşı
taraftaki insan savunmaya geçme ihtiyacı hissetmez. Öte yandan, birinin canı
sıkkın ya da sinirliyse kuru kuruya söylenen bir ‘Sakin ol’ ibaresi işleri
kötüleştirecektir. Genel olarak konuşma başlamadan önce biraz düşünmekte fayda
olacaktır.
Teknik sorunların duygusal
tepkilere yol açacağını hatırlayın: Müşteriler teknik bir sorunla karşı karşıya
kaldığında duygusal tepkiler verir. Bu küçük bir şikayet de olabilir, büyük bir
panik de. Her durumda bu duygusal tepkiyle ilgilendiğinizi yansıtmalısınız. ‘Bu
bana olduğunda ben de sinirleniyorum’ gibi cümlelerle arayı yumuşatabilirsiniz.
Müşteri şikâyetlerine
ve sorulara hazırlıklı olun: Her zaman yaptığınız işi en az sizin kadar iyi
bilen bir müşteri karşınıza çıkabilir. Bu gibi durumlarda ondan gelecek soru
şikayet ve önerilere hazırlıklı olmalı, dersinize iyi çalışmalı ve tüm bunları
yaparken de egonuzu bir kenar a koymalısınız. Söylemek istediğinizi ve
bilginizi buyurgan bir şekilde değil, açıklayıcı ve net bir şekilde
aktarmalısınız.
Müşteriyi bilgilendirin:
Müşterilerinizin ilgili olduğu konu ve gelişmelerden onu haberdar edin.
Teslimat süreçleri, teknik problemlerin çözümü gibi konularda arayı açmayın.
Düzenli aralıklarla, güncel bilgilendirmelerde bulunun. Eğer müşterinizden bir
mesaj, e-posta ya da not gelmişse, müşterinizin işi sürüyor bile olsa, ona
mesajınızı aldığınızı ve konuyla ilgilendiğinizi mutlaka bildirin. Bir sorun
çözüldüğünde de müşterinizi bilgilendirmeyi ihmal etmeyin. Zira hiçbir şey
müşterinize; ‘Eğer sorunun çözülmüş olduğunu bilseydim işlerime çoktan
başlardım’ memnuniyetsizliğini yaşatmaya değmez.
0 yorum:
Yorum Gönder
Görüş, Öneri ve İsteklerinizi "YORUM" Yazarak Tarafımıza Ulaştırabilirsiniz. Ulaşmakta Güçlük Çektiğiniz Talep Ettiğiniz Konuları Bize Ulaştırırsanız Sitemizde İstediğiniz Yazıları Yayınlayabiliriz.