Gazete Oku Sondakika Haberleri Gündemden Haberler Dünyadan Haberler Spor Haberleri Ekonomi Haberleri Magazin Haberleri Teknoloji Haberleri Eğitim Haberleri Otomobil Haberleri Kültür-Sanat Haberleri Hava Durumu Para Piyasaları Altın Fiyatları
Türkçe Ödevi Coğrafya Ödevi Matematik Ödevi Edebiyat Ödevi İngilizce Ödevi Kimya Ödevi Fizik Ödevi Biyoloji Ödevi Tarih Ödevi Tarih Ödevi Sosyoloji Ödevi Felsefe Ödevi Sosyal Bilimler Fen Bilgisi Sınavlar
Google Facebook MSN Messenger Blogger Blogcu Bloggum TurkBlog
Vizyondaki Filmler Yabancı Filmler Türkçe Filmler Altyazılı Filmler Komedi Filmleri Korku Filmleri Macera Filmleri Romantik Filmleri Savaş Filmleri Fantastik Filmler Erotik Filmler Psikolojik Filmler Çizgi Filmler Animasyon Filmler Belgesel Filmler Fragmanlar
Yemek Tarifleri Dantel Örnekleri Şifalı Bitkiler Sağlıklı Yaşam Güzellik Moda Akorlar Şarkı Sözleri Resimler Karikatürler Denemeler Dergiler Kitaplar Kitap Özetleri
Oyun İnceleme Oyun Tanıtım Oyun Hileleri Oyun Şifreleri Flash Oyunlar Oda Oyunları Knight Online Silkroad
Program Serialleri Programlar Hakkında Program Download .Dll
SSK Emeklilik İller Emlak Cep Telefonları Siyasi Partiler İddaa

3 Ağustos 2011 Çarşamba | 02:50 | 0 Yorum

Kişisel Gelişime Bakış


·         Kişisel gelişim nereden çıkmıştır, dünyada şu anki durumu ve gidişi nasıldır?
·         Şu an tıkandığı noktalar nelerdir ?
·         Bu eğitimlerin para karşılığında verilmesi ne kadar doğrudur?
·         Dünyadaki yeni insan modeli kurma çabaları ve bizim modelimizi oluşturma zorunluluğumuz.

Bu kavram bize batı dünyasından geldiği için önce olayın batıdaki serüvenine bakalım.

Kişisel gelişimin batıdaki serüveni

Batıda ve dünyada eğitim 2 kanaldan yapılmaktadır.
1-      Formal – Resmi (zorunlu eğitim) ; Merkezi planlamalı müfredatlı parçalı bir eğitim ve eğitimde modeli fabrika türü bir eğitim. Sanayi toplumu olduğu için bu yapıya uygun.
Mekanik, parçalı ve sekulerleşmiş bir eğitim anlayışı. Bu yapıyı besleyen üniversite ve araştırma merkezlerinde insanın yapısına, işleyişine dair muazzam bilgiler elde ediliyor fakat bu bilgiler sağlıklı bir şekilde resmi sisteme adapte edilemiyor. Dolayısıyla insana dair üretilen bu bilgilerle resmi eğitim içerisinde kabul edilen “mekanik insan” modeli verilen eğitim arasındaki farklar ve mekanik insan modelinin yetersizlikleri görülmeye başlanıyor. Özellikle iş dünyasında Her türlü biyolojik ve fizyolojik ihtiyaçları karşılanması ve her türlü imkanın sağlanmasına rağmen verimlilik ve etkinlik bakımından insanlardan yeterli verim alınamıdığı görülüyor. Bu durumda resmi eğitimin eksiklerinin tamamlanmasını zorunlu hale getiriyor.
2- İnformal eğitim : 50’ li yıllardan itibaren devam eden eğitimi sisteminin eksiklerini gidermeye yönelik yeni üretilenlerin tasnif edilip sunulduğu eğitim anlayışı.
Bu mesele 1980’ li yıllarda bir grup entelektüel tarafından farkedilince bu boşluğu giderme arayışları başlıyor ve seksenli yıllarda kurumlarda insan kaynakları departmanları kurulmaya başlıyor ve bu departmanlarda insanın bütün olduğu anlayışı içerisinde iş dışı sosyal yaşamının da çalışanın verimliliğini etkilediğini dikkate alarak bunların eğitimleri verilmeye başlıyor. İnsanlara sadece maaş teklif edilmiyor. Ailesiyle ve çocuklarıyla huzurlu ortam geçireceği fırsat ve imkanlar da sunuluyor.

Buna paralel olarak üniversitede üretilen insana dair bilgiler teknik dilden kurtulup popülarize edilerek tasnif edilip paketler halinde kişisel gelişim serileri altında piyasaya sunuluyor ve aynı eş değerli zamanda bunların seminer furyası da (bu alandaki eksiklerini gören firmalar tarafından istendikçe) başlıyor. Bu durum hızlı ve yaygın bir şekilde 1980’den 1990’lara kadar devam ediyor ve yüzlerle ekol ve yayın evi hep bu konular etrafında yayınlar yapıyor. Ve bu batı dünyasında arz-talep sonucu ciddi bir sektör haline geliyor.
    90’lı yıllarda bu sektörün içerisinden bir grup bütün bu üretilen bilgilerin son derece parçalı, derinliği olmayan, pansuman tedavi anlayışındaki çalışmalar olduğunu farkediyorlar. 90’lı yıllarda bilimsel anlayışlarda ve bilgi üretimlerinde ve insanın beyin yapısı ve doğası üzerine 19-20. Yüzyıl insan modellerini ve teorileri alt üst edecek (bilgi ve teoriler üretiliyor) insan üzerine yeni gelişimler ve bulgular üretildiğini görüyorlar.

Ayrıca rönesansla temelleri atılan  evren görüşü ve içindeki insan modeli tüketilerek o model üzerinden üretilebilecek ne kadar bilgi, buluş ve icat varsa ortaya konuluyor. Bu noktadan da o modeldeki bilimlerin sonuna geliniyor. Ayrıca bu modeli tüketmek için de izlenen aşırı uzmanlaşma ve ihtisaslaşmanın doğurduğu eksiklikler ve körlükler rahatsız edici boyutlara ulaşıyor. Bilimdeki ve insan modelindeki bu tıkanmalar Amerika ve Avrupa eksenli medeniyetin ihtiyarladığının ve inişe doğru geçtiğinin sinyallerini vermeye başlıyor ve bu durum karşısındaki çözüm arayışları başlıyor.

Bu durumda evrene ve insana bakışta yeni teorilerin kullanılmasını zorunlu kıldı.
21. YÜZYIL’A BAKIŞ AÇISI OLUŞTURAN TEORİLER
1-Kuantum teorisi
2-Kuantum rezonans teorisi
3-Harmonik teori
4-Kaos teorisi
5-Komplekslik teorisi
6-Ekolojik paradigma teorisi
7-Beşinci disiplin teorisi (Fizik, kimya, matematik, Biyoloji, Sistemci düşünme)

Bu bağlamda batıda kişisel gelişim iki farklı kırılma gösterdi.
1-      Birincisi 80’li yıllarda başlatılan parçalı ve Avrupa insanının yaralarını sarmaya m.... ve yüzeysel eğitimler aynı anlayış içinde devam etmektedir. İnsanı makine olarak kabul eden bu anlayış her bir eğitimi de bu makineyi iyileştirici ya da arızalı parçayı değiştirici fonksiyon üstlenmiş sihirli çözüm olarak sunmaya devam ediliyor.
2-      Kırılmadakiler ise verilen bu eğitimlerin her insanda aynı sonucu ve verimliliği sağlamadığını gördüler ve sistemde bir şeylerin gözden kaçırıldığını tespit ettiler ve insanın bir makine olmadığını ve insanın farklı farklı kişilik sistem dinamiklerinden oluştuğunu ve her kişilik sistem dinamiğinin farklı algılama, öğrenme, iletişim motiflerine sahip olduğu farkettiler. Ve diğerlerini verdiği eğitimlerin her kişilik dinamiğinde ayrı etkiyi gösterdiğini tespit ettiler. Ve yeni bir insan modelinin kurulması gerektiğini verilecek olan eğitimlerin de bu modele göre düzenlenmesi gerektiğini farkettiler. En önemlisi insanın mekanik bir yapı değil, iç içe geçmiş alt sistemlerden oluşan (biyolojik, psikolojik, duygusal, zihinsel, ruhsal, cinsel, enerji beden –aura-) kompleks, adaptif (uyum sağlayıcı) esnek, öğrenen bir net-work (ağ) sistemi olduğu farkedildi. Bu model insanın anlaşılmasında, mekanik insan modeli için üretilmiş ve anlamlı olan siyah beyaz mantığı, Aristo mantığı, doğrusal mantık kullanılamayacağı, bunun yerine gri mantık, sistemci ve heptenci yaklaşım, kaotik anlayışla ve net-work mantığıyla çözülebileceği görüldü.

Ve bu bağlamda tıpta son yıllarda rahatsızlıklar gruba ikiye ayrılmaktadır.
1.      Spesifik, parça patalojisi bozukluğu (molekül, hücre, doku, organ bozuklukları) Mide ağrısı, böbrek rahatsızlıkları gibi
2.      Network patalojisi (ağ): insanın içinde bulunduğu alt sistemlerin kendi içinde ve çevreleriyle etkileşiminden kaynaklanan arızalar. Stres çok tipik bir network hastalığıdır. Ümidini kaybetme, yalnızlık sendromu, öğrenilmiş çaresizlik sendromu Bunlar networkün sağlıklı işleyişini bozan hastalıklardır. Tedavi edilmezse parça hastalıklarına yol açabilir veya parça hastalıkların çabuk iyileşmesini engellemektedir.

Hasta ziyareti: network’ü besleyen korkunç bir iyileştirme faaliyetidir.
İnsanın sevdiğinde haber alması, telefon alması onda müthiş bir olumlu etki oluşturmakta ve onu ateşlemektedir.
Ve bu sistem birbirini etkilemektedir. 1’ in 2 üzerinde, 2’ nin 1 üzerinde etkisi vardır.  Biyolojik sistemin mekanik parçaları olan organlar, dokular ve moleküllerin rahatsızlığı networkün işleyişini etkilediği gibi. Net-workteki arızalarda parçayı etkileyebilmektedir.
Örneğin: dengesiz beslenme, hareketsiz bir yaşam sürme; bu durum networkü olumsuz etkilemektedir. İnsanın dengeli beslenmesi ve spor yapması insanın networkünü de etkileyebiliyor. Psikolojisini, ruhunu olumlu yönde etkileyebiliyor.

Yeni insan modeli oluşturma çabaları ve bizlerin bunu kurma zorunluluğumuz:
Şu anda batı 21. Yüzyılda üretilen parçalardan yola çıkarak bütüncül, heptenci bir evren modeli ve bununla uyumlu bir insan modeli inşa etme çalışmalarını sürdürmekte ve niyetleri 2. Rönesansı gerçekleştirecek “yeni bütüncül insan modelini” inşa etmeyi ümit etmektedir. Bu yeni rönesans insanın en önemli özelliği parçalar halinde üretilmiş uzmanlık bilgilerini bir bütün içerisinde anlamlı hale getirmek ve bölük pörçük bilgileri bir tevhide ulaştırmak sonuçta hem ormanı hem de ağacı gören iki odaklı çok boyutlu görebilen bir insan modeli ve tipi yetiştirmeyi hedeflemektedir. Bu noktadan bizler bu insanlar aynı şansa sahibiz. Üstelik bizim onlarda olmayan Kuran gibi, hadis-i şerifler ve eserlerimiz gibi kaynak şansımız var. Çünkü onların kullandığı parça bilgilerine ulaşma ve kullanma imkanına sahibiz. Hatta parçalara baktığımızda parçalar bizim lehimize yönelik. Bu bağlamda işin kritik noktası ya bizde kendi modelimizi kainat ve insana dair bilgi parçalarını kaynaklarımız ışığında inşa edeceğiz veya onları ürettiği modelleri kullanarak onların hesabına çalışan işçiler olacağız.

Dolayısıyla şu anda 21. Yüzyılı şekillendirecek bütüncül insan modelleri inşa edilmekte bizler ya bu başkaları tarafından üretilen modelleri kullanan kopyacılar olacağız ya da kendi senaryomuzu ve modelimizi inşa ederek 3 asırdan beri kaybettiğimiz (rönesans, reform, sanayi devrimi) kaderimizi değiştireceğiz ve insanlığa borcumuz ödemiş olacağız. Bizler modelimizi satar hale geleceğiz. Bilim ve uygarlık meşalesi taşıyıcısı olan ve ihtiyarlık dönemine giren batının elinden bu meşaleyi alıp gelecek nesillere taşıyacağız.

Batıda kişisel gelişimden neler bekleniyordu:
1-      Resmi eğitimin eksiklerini bu şekilde tamamlamak

2-      İnsan ve sosyal hayattan dinin uzaklaştırıldığı seküler bir toplumda, dinin ahlaki değerlerini dini kullanmadan ve sekülerlikten vazgeçmeden verme (kişisel gelişim adı altında). Örnek: Staphen Covey’in etkili insanların 7 alışkanlığı. Bunlar (tevrat, incil ve kuranı kerim de gibi) semavi dinlerin ahlaki öğretilerini seküler hayata entegre etme çabası

3-      Avrupa, Amerika eksenli uygarlığın geliştiği zemin seküler tabanlı olduğu için zevklerini erteleme şansları yok. Çünkü ahiret inancı yok. Ama Müslüman zevklerini erteleme şansları var. (burada olmasa ahirette olur). Onun için onlar cenneti burada kurma ve yaşama çabasındadır. Dolayısıyla dinin, dünyevi hayata katkılarının boşluğunu dine dönemden, kutsallığa atıfta bulunmadan dinin temel ahlaki değerlerini ve dünyevi katkılarını kişisel gelişim adı altında dünyevileştirerek dünyada bu cennet yaşamını daha da zenginleştirmek için.

4-      Batı toplumu sosyal yaşamı yazılı olmayan iki kaide üzerinde yürümektedir.
a-      Durma düşersin
b-      Daha iyisi gelirse gidersin
Bu iki prensip insanları ister istemez daha iyi olmaya, farklı olmaya ve üstünlük sağlamaya motive etmektedir. Kişisel gelişim seminerleri insanların bu ihtiyacını karşılayan faaliyetler bütünü olarak yerini almaktadır. Bundan dolayı da vazgeçilmezliğini korumaktadır.

5-      İnsan beyninin öğrenen bir sistem olduğu, öğrenmediği zaman kireçlenmeye başladığı ve ölmeye başladığı tespit edildi. Beynin yaşlanmasını engellemek için sürekli öğrenme ihtiyacı ortaya çıktı ve öğrenen birey, öğrenen kurumlar ve sistemler anlayışı kişisel gelişim seminerleriyle yayılmaya başladı. Bunu destekleyici bir başka gelişme de bilgideki hızlı geometrik artıştır. Örneğin: son 10 yılda üretilen bilgi miktarı insanlık tarihi boyunca üretilen bilgi miktarından çok daha fazladır. Bu da bilginin bir üretim tarihi ve son kullanım tarihi olduğu gerçeğini ortaya çıkardı. Dolayısıyla günümüzde bilgi bir zaman dilimi içinde üretilen ve belli bir zaman dilimi sonrasında geçerliliğini kaybeden bir meta haline geldi. Bilginin salt doğruluğundan ziyade geçerliliği, anlamlılığı, faydalılığı ortaya çıktı. Bütün bunlar resmi eğitimin yetersizliğini arttırırken kişisel gelişimin önünü açmaktadır. Ve insanlar okurken ve mezun olduktan sonra da mutlaka bu eğitimleri alma ve kendilerini güncelleme ve ayakta kalma, rakiplerine fark atma ihtiyacını giderme adına bu eğitimlere ihtiyaç duymaktadırlar.

Kişisel gelişimde konusunda dikkat edilmesi gereken hususlar

1-      Artan taleple oluşan piyasa kişisel gelişim sektörünün bir taraftan ticarileştirilmesine ve kaliteli ve kalitesiz eğitimlerin mantar gibi bitmesine sebep olmuştur. Özellikle müşteri kitlesi neyin kaliteli neyin kalitesiz neyin gerekli neyin gereksiz neyin ihtiyaç ve neyin fantezi ve moda olduğunu ayırd edecek kriter ve standartlara olan ihtiyaç artmıştır. Bu bağlamda EDİNKA böyle bir standart ve kalite kriterleri oluşturmayı hedeflemektedir.

2-      Bir başka husus ise bilgi göreceli bir kavram olduğu ve her bilenin üstünde daha iyi bir bilen bulunduğu gerçeği ışığında kişisel gelişim seminerlerinin ve eğitimlerinin kalitesi ve derinliği ve bütün içersindeki yeri, bireye ve topluma ve kuruma katkısı oldukça değişkenlik göstermektedir. Bütün bunların önlenmesinin tek yolu önümüzdeki yılların dünyasının doğru algılanması ve modellenmesi ve bu dünyada yaşayacak insan modelinin sağlıklı inşa edilmesi ve o modele göre açığa çıkan ihtiyaçların kişisel gelişim eğitimleriyle farklı derinliklerde verilmesidir.

Bizim sohbetlerimizden farkı nedir?

1-      Bir insanın kendi eğitimini bir başka insana veya kuruma havale edilemeyecek kadar ciddi bir iş ve olgu olduğunu bireye açıklamak ve bireyin kendi gelişim sorumluluğunu sistem veya kuruma yükleme yerine kendi üzerine alması gerekliliği, kişisel gelişim semineriyle verilmektedir. Bu olay bizim kültürümüzde sohbetler yoluyla sistematik olmayan bir tarzda yapılmaktayken kişisel gelişim eğitimleri bunu daha sistematik ve planlı yapmaktadır. Kişisel gelişim eğitimleri bizim sohbet geleneğimizin çağdaş tarzda yapıldığı bir aktivite olarak görmeliyiz.

2-      Kişisel gelişişm eğitiminin sohbet kültüründen farkının bir başka yönü de sohbetlerin bedava olması iken bu eğitimlerin ücretli verilmesidir.

Bu eğitimlerin ücretli verilmesinin dört temel gerekçesi vardır.
1-      İnsan tabiatı fatura, bedel, ücret ödemediği şeylerin kıymetini ve değerini farkedemeyip sahip çıkmamasıdır. Hatta meşhur atasözlerimizden “haydan gelen huya gider” bunu izah etmektedir.

2-      Bir hizmetin sürekliliği, kalitesinin devamı sisteme geri besleme yapılması ile mümkündür. Açarsak; bu bilgilerin okunması, içselleştirilmesi ve yeni,lebilecek hale getirilmesi belli bir emek, belli bir zaman ve belli bir maliyet karşılığında olmaktadır. Bu bilgi aktarım sisteminin devam edebilmesi ve güncelliğin sürekli korunması bu bedellerin ödenmesine bağlıdır. Çünkü tabiattaki hiçbir şey bedava değildir. Üstadın “cennet ucuz değil” sözü buna delildir. Ayrıca bu bilgilendirme hizmetlerinin sürdürülebilirliği böyle bir parasal desteğe bağlıdır. Çünkü geri kazanım elde edilmeyen hizmetler kaliteli olarak kalıcı olmayı başaramazlar.

3-      Günümüzde biyolojik ihtiyaçların karşılanması ve kişinin kendini eğlendirmesi için gittiği faaliyetler (sinema, tiyatro, müzik gibi) belli bir ücret karşılığında yapılmaktadır. Hatta insanlar sadece gülmek için para vermektedir. Kişisel gelişim eğitimleri insanın zihinsel açlığını ve yaşadığı çağa uyumunu  ve kişideki bakış açısı zenginliği kazandırır ve yaşam kalitesi oluşturduğundan dolayı ücret alınması gayet doğaldır.

4-      Ayrıca insanlar doktora muayene olurken para vermekteler halbuki doktor ona sağlık bilgisini satmaktadır. Mühendise itarazsız para ödüyor onun teknik bilgilerini satın alıyor. Bu bağlamda da kişisel gelişim eğitimi veren kişiler de insanların net-work ile ilişkili sağlığını iyileştirici, zenginleştirici, hayatı kolaylaştırıcı bilgilerini satmaktadırlar. Böyle olunca da tıp doktorları insanların mekanik parçalarını değiştirirken ve düzeltirken kişisel gelişim uzmanları da net-work ün arızalarını düzeltici, önleyici, daha sağlıklı, hızlı ve daha verimli çalışmasını sağlayıcı katkılarda bulunduğu için gerçekte farkedilmeyen bir sağlık hizmeti sunmaktadırlar. Onun için de para almaları en doğal realitedir. 

Burada karıştırılmaması gereken en hassas nokta uhrevi huzur ve saadeti temin eden imani bilgilerin sunumu ile insanın dünyevi sağlığına ve rahatına , kazancına hizmet eden kişisel gelişim bilgilerinin farklılığının gözardı edilmemesidir. Çünkü bizim kültürümüzde imani bilgiler ücretle satılmaz, onlar birer elmas hükmündedir. Dünyevi bilgiler ise parayla satılabilir. Bunlar sadaka ve zekata tabi olduğundan geçimini ve yaşamını kişisel gelişim alanından sağlayan insanların bu işleri sürekli ücretsiz yapmaları beklenmemelidir.

Kişisel gelişimin Türkiye boyutu:
1.      Dünyada 1980’lerde başlayan ve Türkiye’ye 1990’lı yıllarda giriş yapan bu seriler bir moda haline geldi. Rota , sistem yay., -Doğan Cüceloğlu, Üstün Dökmen- hem tercüme hem telif yaptılar.

2.      90’lı yıllarda yurtdışına psikoloji ve sosyal bilimler alanında gidenler bu furyayı görüyorlar ve bunların batıdaki konumundan ve rantından etkileniyorlar ve Türkiye’de bu bağlamda şirketler kuruyorlar. Bu insanlar akademisyen oldukları için kendi uzmanlık alanlarını (yani parçayı) bir bütünmüş gibi sunmaya başlıyorlar. Parçanın bütün olmadığını göremeyen kitlelerde, aldığı eğitimin bütün içindeki katkısını ve yerini göremeyen kitleler bir moda halinde bu eğitimleri almaya başladılar. Piyasada Batı’dan tercüme edilen yahut kısmen telif edilen ve insan denen kompleks bütünün neresini ne ölçüde tamamladığı belli olmayan bu kitapları okuyanlar da kişisel gelişim uzmanı olup çıktılar.hatta bu kitapları alıp okumayanlar, bu eğitimleri almayanlarla dalga geçilmeye başlandı. Bu eğitimi alanlar da aldıkları eğitimin ne kadar işe yarayıp yaramadığı ve anlamlı olup olmadığı konusunda tereddüt yaşadılar.

3.      Bir de Türkiye ’de popüler olmayan, büyük şirket ve holdinglere üst düzeyde kişisel gelişim eğitimleri ve danışmanlık hizmeti veren yabancı kuruluşların temsilcikleri vardır. Bu yabancı danışmanlık şirketleri, özel şirketlere belli kitapları tavsiye etmekte ve bunlar Türkçe ‘ye kazandırılmakta ve sadece şirketten hizmet içi eğitim alan personele, elemanlara bu dökümanlar dağıtılmaktadır. Ayağa düşmeyen bir kişisel gelişim sektörü var.

            Baktığımız zaman ülkemizdeki kişisel gelişim eğitimlerinin durumu; ortada sağlıklı bir insan modeli olmayışı, bizim formal eğitim sistemimizin de bunların verilmeyişi, bu parça eğitimlerinin modelde nereyi geliştirdiğinin ve toplam sisteme katkısının bilinememesi gibi sorunları içinde barındıran  bir yumak halinde şu an karşımızdadır.
            2000’li yıllarda ise sağ ve islâmi kesim de bu piyasadan pay kapma çabası içine girdi.  Batı’dan bu eserlerin Türkiye’ de yayınlanmayanlarını seçerek getirtip bunları  ya tercüme ettirerek veya telif eserler vererek bu kervana katıldılar.

Bize düşen ne?
            Son üç yılda Türkiye ‘nin girmiş olduğu sosyo politik sistem de dindar insanları yaşantılarında ve söylemlerinde sekülerleşmeye zorladığı için bu yeni dalga ve eğilim dindar kesim için bir sığınak ve geçici bir çözüm yolu oldu. Ama zihinlerde hep şu soru oluştu:
Bu işin bizcesi ne? Bu işin bizcesi yok mu? Kişisel gelişim kaynaklarında verilen kavramları ve tavsiyeleri kendi öz kaynak ve kültürümüzle bağdaştıramaz mıyız ? sorusu ve ihtiyacı gündeme geldi. Burada bu ihtiyacın sağlıklı şekilde giderilmesi bu kavramların yanına bir ayet ve birer hadis koymak olmamalı. Kendi insan modelimizi çağın bilgi birikimleriyle örtüştürecek bir temel insan modeli ( Ruh – kalp – insan – nefis – akıl – şeytan – benlik – duygular – hisler gibi  )insan parçalarının anlamlı şekilde yerleştirilip etkileştiği model kurulmalı ve bu modelin gerçekleşmesine destek olacak eğitimler düzenlenmeli ki bu kişisel gelişim trendinde başkaları tarafından değil de kendimizce yönlendirelim.dünyaya bize özgü orijinal değerlerimizi bu insan modeliyle sunalım.

Türkiyedeki kişisel gelişimin eksik boyutu ve EDİNKA’ nın bu noktada yapmak istedikleri:
       Türkiye ‘de kişisel gelişimde eksik olan şey iki boyutta gözlenmektedir.
1-      Beden dilini iyi kullanan, konuşma kabiliyeti iyi her insanın bu alanda elli yüz kitap okuyarak  kişisel gelişim uzmanı olacağına inanması ve insanların bu konuda beklentilerini karşılaması. Burada düşülen hata kişisel gelişim eğitimlerinin ancak bütüncül bir model içinde anlam kazanacağı ve bütüncül net-work sistemine belli bir oranda  katkı sağlayabileceğinin göz ardı edilmesi. Parçanın bütün gibi verilmesi ve kişisel gelişimin ömür boyu süren bir süreç olduğu göz ardı edilerek birkaç saat eğitimle halledileceği fikri. Bunun da sebebi mekanik insan modeli sisteminde iki – üç saatte arızalı parça üzerinde yapılan operasyonla düzeltilebilmesi anlayışıdır. Yani (20. yüzyıl insan anlayışı )

2-      İkici boyutu ise bu eğitimi alan insanlarla ilgilidir. Bu semineri alan kişiler tamam biz eğitimden geçtik, her şeyi öğrendik dememelidirler.  Kişisel gelişim seminerlerinin en az üç basamaklı bir işlem sonucunda sistemde kalıcı etkilerini oluşturmak mümkündür ama bu gün  yapılan sadece insanlarda bir farkındalık oluşturmaktır. Yani verilen eğitimle ilk defa aldığınızda beklenen amaç sizde bir farkındalık ve uyanış sağlamaktadır. İnsanın bu eğitimi alınca onda tam bir dönüşüm sağlanması hemen mümkün değildir. Ama bu gün piyasada bu tek eğitim verilerek sürdürülmektedir. Bu durumda oldukça sağlıksızdır ve kalıcı bir eğitim olmaktan uzaktır.

Bu eğitimler nasıl verilmeli:
1-      Birinci aşama farkındalık eğitimidir.
Bir eğitimi ilk defa aldığınızda  beklenen amaç sizde bir farkındalık ve uyanış sağlamaktır. Çok önemli olan nokta bu  farkındalığın insanlarda değişik süreçlerde oluştuğudur.çünkü insanlar bir tohum gibidir. Her tohumun çatlama ve filizlenme amanı farklıdır. bazı tohumlar 1 hafta 10 gün içinde çimlenirler, bazı tohumlar ise 3-5 yıl kaldıktan sonra çimlenmektedir.insanlar da böyledir. Bazı insanlar bir seminerde, bazıları 3 seminer sonunda,  bazıları 10 seminer sonunda ya da bazıları da belli bir bekleme sürecinden sonra  farkındalık ve uyanış gerçekleşebilir.özetle kişisel gelişimlerin insana faydalılığı insanların ne ölçüde bunlara hazır olduğuna bağlıdır.

2-      İkinci aşama ise farkındalık eğitiminden sonra bu konudaki kitapları okuma ve müzakere etme ve içselleşme dönemidir. Bu bağlamda 3-5 ‘li beyin fırtınası grupları oluşturulmalı ve bunlar vuruşturulmalıdır.. böyle bir eğitim kişisel gelişim uzmanları desteğinde verileceği gibi kişiler kendileri de bunu yapabilirler.

3-      Üçüncü bu aşmaları tamamlamış insanların ilk farkındalık eğitimi aldığı uzmanla tekrar bir araya gelip algıladıklarını, deneyimlerini, kazanımlarını paylaşmalılar, sorgulamalılar, kafalarındaki sorunlar ve takıldığı noktalar açıklanmalı ve uzman tarafından olayın derinlikleri gösterilmeli ve  diğer parçalarla ve eğitimlerle olan etkileşimleri vurgulanmalı ( Bütüncül inan modeli ışığında) ve insanlara bundan sonraki yaşamlarında kazanımları ışığında bir gelişim yolculuğunun trafik işaretleri verilmelidir.


0 yorum:

Yorum Gönder

Görüş, Öneri ve İsteklerinizi "YORUM" Yazarak Tarafımıza Ulaştırabilirsiniz. Ulaşmakta Güçlük Çektiğiniz Talep Ettiğiniz Konuları Bize Ulaştırırsanız Sitemizde İstediğiniz Yazıları Yayınlayabiliriz.

 
Copyright © 2010 - Tüm Hakları Gizli Olmamakla Birlikte Yüce Türk Milletine Açıktır. | Web Design by Zekabi.Com | Published by Google Team | Sponsored by Google INC.
Bu Web Sitesinde Yayınlanan Video ve İçerikler Kendi Sunucumuzda Barındırılmamaktadır. Videolar; Video Sitelerinden Tanıtım Amaçlı Eklenmiştir.
Web Sitemizi En İyi Mozilla Firefox, Internet Explorer, Google Crome, Opera, Netscape Navigator, Safari ve Awant Browser ile Gezebilirsiniz.


Zekabi.com | Haberler | Blogger | Blogcu | Facebook | Videolar | Albümler | Filmler | Diziler | Klipler | Gazeteler | Oyunlar | Dantel | Örgü | Moda | Sorular | Danteller | Nedir | Kimdir? | Bağ-Kur Kim? | Blogger Templates | Edebiyat Ödevi | Coğrafya Ödevi | Matematik Ödevi | Geometri Ödevi | Tarih Ödevi | Sosyal Bilimler | Fen Bilimleri | Kimya Ödevi | Fizik Ödevi | Biyoloji Dersi Ödevleri | Vize - Final | Üniversiteler | Belediyeler | Şifalı Bitkiler | Rüya Tabirleri | SSK | Emeklilik | Bankalar | Kodlar | Cep Telefonu | İddaa Futbol | Maçlar | Kiralık Ev | Cilt Bakım | Sorgula | Sondakika | Mp3 | Şarkı Sözü | Albüm İndir | Şarkısını Dinle | Adsense | Beyaz Eşya | Mobilya | Otomobil | Araba | Nakliyat | Oyun Hilesi | Serialler | DLL | Download | İndir | Yemek Tarifi Akor | Tab | Radyo | Sözler | TV | Dergi | Kitap Özeti | At Yarışı | İddaa Tahminleri | Güncel | Gündem | Altın Fiyatları | Forex | Borsa | Dolar | Hava Durumu | Türkiye | Üniversiteler | Burslar | Kredi | Kimdir? | Ünlüler Biyografisi | Saç | İlahi | Model | İslam | Kuran | Din | Aşk | youtube | +18 | Keygen | Crack | KPSS | resimleri | sınavı | Ehliyet | photoshop | demo | wordpress | şiiri | hayatı | bilgi Rapidshare | Anket | Türksat | Uydu | Şifresi | Başvuru | Diyet | Yıllık Ödevi | Yıllık Planı | Atasözleri | Deyimler | İlginç | FBML | HTML | Kodlar | Msn | Dil | İngilizce | Tiyatro | Rap | Sagopa | Ne zaman| | İlcesiModifiye | Tatil | Satılık| NBA | Canlı | Lig | Turkcell Süper Lig | Farmville | Bilgisayar | Tema | Template | Ekran Koruyucu | Masaüstü resimleri | Doğal Gaz | Açıköğretim | Polislik | İlahi | Partiler | Dilekçe | İnkılap Tarihi | Yazılı | Slaytlar | Sanatçılar | Photshop | Emlak | Satılık | NFS | PES | Reklam | Nokia | Fenerbahçe | Galatasaray | Beşiktaş | Trabzonspor | Dünya Kupası | Script | İller | Alpagut | İlçesi | Myspace | Google | İş | Euro | Bedava | Ücretsiz | Kampanyalar | Turkcell | Avea | Vodafone | Telsim | Güzeller | Okullar | Dershaneler | Dernekler | Diyet | İnternetten Para Kazanma | Siteye Ekle | Lise | Çorum | Konya | Gezi | Windows Live Messenger | Müzik | Şarkı | Kitap | Mp3 Albüm | SBS | Türkü | Frekanslar | Hit | Kişisel | Motif | El işi | Danteller | Gazetecilik | Fıkralar | Hikaye | Ders Notları | Konular | Zümre | Anayasa | Türban Sorunu | Ak Parti | Kemal Kılıçdaroğlu | Türk | Savaşlar | Sinema | Online | Makyaj | Kurtlar Vadisi Pusu | Yabancı Dil | Yazarlar | Flash | Felsefe | Psikoloji | Bilim | Sosyoloji | Fragman | Bebek | Siyasi Seçimler | Test | Cilt Bakım | Hastalıklar | Gezegenler | Coğrafi Bölgeler | Şablon | Trend | Reklam | Dünyamız | Hukuk | Vize | Final | Theme | Forum | Siteler | Tanımlar | Dil Bilgisi | Adwords | Google Adsense | Format | ADSL İnternet | Aşk
Benzer Yazılar Buraya